Please enable JS

Keratokonus

Tanımı Klinik Önemi Sebepleri ve Risk Faktörleri Bulguları Testleri ve Tanısı Tedavisi

Keratokonus

Tanımı Klinik Önemi Sebepleri ve Risk Faktörleri Bulguları Testleri ve Tanısı Tedavisi

Keratokonus hastalık

Gözün en önünde yer alan kornea adlı saydam tabakanın deforme olarak sahip olması gereken bombeliğini kaybetmesi ve incelmesi durumudur. Kalıtsal olduğu düşünülen, genelde 15-20 yaşlarında ortaya çıkan ve giderek ilerleyen bir hastalıktır. Tek gözde olabildiği gibi her iki gözü de tutabilir.

Korneanın göze giren ışığın en yüksek oranda kırıldığı tabaka olmasından dolayı bu dokudaki şekil bozukluğu net görmeyi ortadan kaldıracaktır.

Ergenlik çağında ortaya çıkan hastalık her hastada değişik seyredebilir. Bazen 5-10 yıl ilerler, sonra kendiliğinden o seviyede durabilir. Bazen de hızla ilerler, görme kısa zamanda bozulabilir.

Kişide hızlı ilerleyen miyopi veya yüksek düzensiz astigmatizm ile birlikte bulanık görme varsa göz doktoruna sık aralıklarla gitmeli ve keratokonus yönünden araştırılmalıdır. Hiçbir şikayet olmasa dahi 2-14 yaş arası çocuklarda göz muayenesi yapılması olası bir keratokonus vakasını ortaya çıkaracaktır.

Eğer tanısı erken konur, özel kontakt lenslerle tedavisi doğru uygulanırsa ilerleme durdurulur veya yavaşlatılır. Mevcut tedaviler yetersiz kalmışsa ve hastalık ilerlemişse hastaların yine de yaklaşık 5’de 1’inde keratoplasti denilen kornea doku nakline ihtiyaç duyulur. Bu yöntemi uygulamak zor değildir ancak bağışlanan uygun verici kornea sayısı ülkemizde kliniklerin ihtiyacı olandan daha azdır, hastalar kornea nakli için sırada beklemektedir.

İyi muayene edilmeden yapılan excimer laser ameliyatları sonrası hastalığa bağlı kornea daha da inceleceğinden hastalık şiddetle ilerleyebilir.

Hastalık hakkında detaylı bilgiye sahip olmak önemlidir. Bu şekilde hastalıkla ilgili yersiz korku ortadan kalkacak, doktorla yakın iletişim sağlanacak ve tedavi düzenli uygulanarak hayat ve görme kalitesi yüksek tutulacaktır.

Keratokonusa sebep olabilecek doku değişikliğinin korneadaki enzimatik dengenin bozulmasından olduğu düşünülmektedir. Buna bağlı ortaya çıkan serbest radikal denen zararlı moleküler korneadaki yapıyı bozarak inceltmektedir.

Hastaların % 13’ünün ailelerinde benzer bir öykü saptanmıştır. Ancak kalıtsal olmayan vakalar da çoktur. Güneşe uzun süre maruz kalmak, gözü aşırı ovuşturmak, gözün yapısına uygun olmayan kontakt lensler kullanmanın hastalığı tetiklediği düşünülmektedir.

Çok yavaş ilerlediği durumlarda keratokonusu fark etmek güç olur, bazen geç kalınabilinir. Ancak bazen hastalık hızlı ilerler, kornea hızlı şekil değiştirir. Hastada miyopi ve düzensiz astigmatizm hızlı ilerler, çarpık ve bulanık görme ani ortaya çıkar. Hastalar bazen ışık yansımalarından aşırı rahatsızlık duyar.

Çok yavaş ilerlediği durumlarda keratokonusu fark etmek güç olur. Ancak bazen hastalık hızlı ilerler, kornea hızla şekil değiştirir. Hastada miyopi ve düzensiz astigmatizm ilerler, ani çarpık ve bulanık görme ortaya çıkar. Hastalar bazen ışık yansımalarından aşırı rahatsızlık duyarlar.

Keratokonus hastalığı olan kişilerde görme kalitesini arttırmak için kullanılabilecek ilk yöntem gözlüktür. Ancak korneada şekil bozukluğu olduğu için gözlükle net bir görüş elde edilemeyebilir. Bu durumda özel gaz geçirgen sert keratokonus kontakt lensleri ile ilerleme durdurulmakta veya yavaşlatılmaktadır. En iyi kontakt lens göze en iyi uyan lensdir.

Eğer kontakt lens fayda etmiyorsa ultraviyole ışınları veya kornea katmanları arasına yerleştirilen kornea halkaları denenebilir.

Keratokonusun ilerlemiş olan son döneminde diğer tedavilerden fayda görmeyen hastalarda tek tedavi kornea naklidir. Keratoplasti denilen bu ameliyatla vericiden 7–9 mm çapında daire şeklinde bir kornea dokusu çıkarılarak alıcının hasta kornea dokusu ile değiştirilir. Nakledilen kornea dokusunun saydam kalma başarısı % 95’in üzerindedir.