1. Katarakt Çeşidi Birden Fazladır.
Gözümüzün merceğinin tam merkezinde oluşan nükleer katarakt en sık katarakt şeklidir. Bir diğer tip olan kortikal katarakt merceğin merkezinden çok kenarlarında gelişir. Arka kapsül kataraktı olarak adlandırılan katarakt çeşidi ise lensin arkasında gelişir. Genellikle arka kapsül kataraktı nükleer ve kortikal katarakta göre daha hızlı gelişir.
2. Bebekler Katarakt ile Doğabilir.
Eğer bir bebek katarakt ile doğar ya da erken çocukluk çağında katarakt gelişirse bu duruma konjenital (doğumsal) katarakt denir. Bunun nedeni genetik nedenler, sistemik hastalıklar ya da anne karnında geçirilen enfeksiyonlar olabilir. Bebekte katarakt varlığında bunun en kısa zamanda teşhisi ve tedavisi gereklidir. Aksi halde bebekte katarakt varlığı normal görsel gelişimi bozarak görme kaybına yol açar. Katarakt varlığı yenidoğan göz muayenesi esnasında kolayca tespit edilir.
3. Diyabet (Şeker Hastalığı) Varlığı Daha Erken Yaşta ve Daha Hızlı Katarakt Gelişimine Yol Açar.
Gözümüzün merceği lens ile kornea arasındaki berrak aköz hümor denilen sıvı ile beslenir. Aköz hümor denilen sıvı lens hücrelerine oksijen ve glukoz sağlar. Eğer bir kişide diyabete bağlı kontrolsüz kan şekeri yüksekliği varsa normalde saydam olan göz merceği bulanıklaşmaya başlar. Bu durum devam ederse sonunda katarakt gelişir ve bu da kişilerin nesneleri daha bulanık, soluk ya da sarı renkte görmesine yol açar.
4. Katarakt Ameliyatı Sonrası Tekrar Katarakt Olmaz.
Katarakt ameliyat sırasında göz doktoru bulanık ve opak olan doğal göz merceğinin yerine şeffaf yapay göz merceği takar. Yeni takılan bu yapay göz merceği tekrar bulanıklaşmaz. Ancak bazı kişilerde ameliyat sonrası sekonder katarakt denilen bir olay gelişebilir. Bu olayda lensi tutan ince kapsül bulanıklaşır ve opaklaşır. Arka kapsülotomi denilen hızlı bir laser işlemi ile göz doktoru arka kapsüldeki opasiteyi açar ve hasta tekrar eskisi gibi net görmeye başlar.
5. Yüksek Numaralı Miyopi Varlığında Katarakt Ameliyatı Sonrası Retina Dekolmanı Görülme Riski Daha Yüksektir.
Yüksek miyop kişilerde katarakt ameliyatı sonrası retina dekolmanı görülme riski daha yüksektir. Eğer bir kişide yüksek miyopi varsa ve katarakt ameliyatı planlanıyorsa öncesinde detaylı bir göz muayenesi olmalı, ameliyatın riskleri ve faydaları göz doktoru ile etraflıca konuşulmalıdır.
6. Katarakt, Ünlü Sanatçı Claude Monet’in Çalışmalarını Etkiledi.
Claude Monet (1840-1926) ünlü bir Fransız ressamdır. Resim tarzı, ışık ve rengin zaman içinde değişen etkilerini tasvir eden empresyonizm (izlenimcilik) olarak bilinir. Monet’e 1912 ile 1922 yılları arasında daha da kötüleşen katarakt tanısı kondu. Yaşa bağlı katarakt nedeniyle Monet artık renkleri aynı yoğunlukta göremiyordu. Daha önceki resimlerindeki beyaz, yeşil ve mavi renkler zamanla yerini daha büyük fırça darbelerine ve sarı, kahverengi ve mor renklere bıraktı.
7. Gözlerimizin Rengi Katarakt Gelişme Riskini Etkiler.
Çalışmalar koyu kahverengi gözlü insanlarda katarakt gelişme riskinin açık renkli gözlü insanlara göre daha yüksek olduğunu göstermektedir. UV ışıkları gözümüzün rengi ne olursa olsun katarakt gelişimine yol açan en önemli etkenlerden biridir. Bu yüzden herkes %100 UV bloke edici gözlük ve geniş kenarlı bir şapka ile gözlerini güneşten korumalı.
8. Göz Doktorları Bazı Durumlarda Sadece Tek Bir Gözde Katarakt Olsa Bile Her İki Göze Katarakt Ameliyatı Önerebilir.
Çoğunlukla bir gözden katarakt ameliyatı olduktan sonra diğer gözde günlük aktiveleri etkileyecek kadar katarakt gelişmedikçe ameliyat olmayız. Bununla birlikte göz doktorunuzun bir gözden katarakt ameliyatı olduktan sonra diğer gözünüzde görme probleminiz olmasa bile katarakt ameliyatı önerebileceği durumlar vardır. Her iki gözde katarakt ameliyatı ile mercek değiştirildiğinde bu dengeli görmeyi sağladığından bazı kişilerde düşme riskini azaltmak için (kalça kırığı riski nedeniyle) önerilebilir. Aynı şekilde açı kapanması glokomu (göz tansiyonu) varlığında katarakt ameliyatı göz tansiyonu yükselmesini önleyebilir. Bu durumda da katarakt olmasa dahi bu gözlere ameliyat önerilebilir.