Please enable JS

Üveit

Tanımı Klinik Önemi Sebepleri ve Risk Faktörleri Bulguları Testleri ve Tanısı Tedavisi

Üveit

Tanımı Klinik Önemi Sebepleri ve Risk Faktörleri Bulguları Testleri ve Tanısı Tedavisi

Göz küresi kabuğunun orta tabakası olan ve damardan zengin bulunan uvea dokusunun iltihabıdır.

Üveitlerin gözde bulunduğu yere bağlı değişik isimlerle adlandırılırlar. Eğer uveanın ön kısmı olan iris ve ön kamara tutulduysa buna iritis veya ön üveit denir. Üveitlerin %90’ı ön kısmı tutar. Uveanın orta kısmının tutulmasına siklit denir.

Uveanın arka bölümünün hastalanmasına koroidit denir. Bazı durumlarda tüm uvea etkilenir, buna panüveit adı verilir.

Hastaların %80'inde iki gözü de tutar. Uveit sinsi seyirli ve kronik bir hastalıktır. Komplikasyonlar gelişmediği mühdetçe görme çoğu zaman etkilemez.

Üveit ciddi bir hastalıktır, tedavi edilmediğinde gözde ciddi hasara ve körlüğe sebep olur.

ABD’deki körlüğün %10 nedeni üveittir. Doğru ve erken tedavi başlanmışsa hastalığın gidişatı genellikle iyidir. Fakat katarakt, glokom, band keratopatisi ve retina ödemi gibi ciddi komplikasyonlara sebep olabilir.

Erken tanı ve tedavi önemlidir. Eğer bir kişi gözünde kızarıklık, ağrı ve ışığa karşı aşırı hassasiyet tarif ediyorsa mutlaka bir göz doktoruna gitmelidir. Bu şikayetlerin altından üveit çıkma olasılığı vardır.

Hastaların sık ve iyi izlenmesi çok önemlidir; çünkü bazı önemli bulgular izleme sırasında ortaya çıkabilir.

Hastaların bir çoğunda üveitin nedeni bulunamaz. Üveitler virüsler, mantarlar ve parazitler gibi enfeksiyon ajanlarına bağlı olabileceği gibi bir otoimmün kökenli bir bağ dokusu hastalığının gözdeki tutulumu olarak ortaya çıkabilir. Buna örnek olarak Behçet hastalığı ve bazı eklem hastalıklarını verebiliriz. Arka arkaya geçirilmiş göz ameliyatları veya göz travmaları da üveit sebepleri arasındadır.

Gözde ağrı ve beraberinde yoğun kızarıklık şeklinde aniden ortaya çıkabilir. Işığa duyarlılık belirir, görmede uçuşmalar ve noktalar tariflenir.

Hastalığın aktif olduğu alevlenme dönemi uygulanan tedavilerle veya bazen kendiliğinde geçer ve hastalık ikinci bir atağa kadar sessiz bir döneme girer.

Üveit tanısı için iyi bir göz muayenesi gerekir. Sinsi bir hastalık olan üveit bazı durumlarda hiç belirti vermeksizin yanlızca muayenede saptanabilir.

Tam bir göz muayenesi dışında bazen göz dibi fundus anjiyosuna (floresein veya indosiyanin yeşil) gerek duyulur. Sistemik hastalığı ortaya çıkarmak için dahiliye uzmanlarının konsültasyonuna, çeşitli kan testlerine ve bazı radyolojik incelemelere gerek duyulur.

Kesin tedavisi yoktur. Hastalık her hastada değişik klinik tablo gösterdiği gibi aynı kişide alevlenmenin şiddetine göre de farklı tedaviler gerektirir.

Medikal tedavide amaç iltihabi reaksiyonu azaltmak, hastayı rahatlatmak, görmeyi korumak ve görme kaybına sebep olabilecek komplikasyonlara engel olmaktır.

İlaç tedavisinde en yaygın kullanılanlar steroidlerdir. Bunlar göz damlası veya oral tablet şeklinde verilir. Bazen ağrıyı dindirmek ve ışığa duyarlığı azaltmak için sikloplejik ajanlar da uygulanır.

Bağışıklığı baskılayıcı ilaçlar (immünsüpresanlar) çok şiddetli üveitte kullanılır.

Üveitin sebebi olarak enfeksiyondan şüpheleniliyorsa ilgili mikroorganizmaları yok etmeye yönelik ilaçlar uygulanır.

Eğer üveitle birlikte glokom ve katarakt tanısı konmuş ise gerektiğinde cerrahi müdahale yapılmalıdır.